İnsanda gadap ve şehvet gibi bir de akıl kuvveti bulunmaktadır. Bunlar ruhun cesette devam edebilmesi için bu kuvvetler verilmiştir.
Bunların üç mertebesi vardır:
Kuvve-i şeheviyenin tefrit mertebesi humuddur ki, ne helale ve ne de harama şehveti, iştihası yoktur. İfrat mertebesi fücurdur ki, namusları ve ırzları payimal etmek iştihasında olur. Vasat mertebesi ise iffettir ki, helaline şehveti var, harama yoktur.
"Kuvve-i gadabiyenin tefrit mertebesi, cebanettir ki, korkulmayan şeylerden bile korkar. İfrat mertebesi tehevvürdür ki, ne maddi ve ne manevi hiçbir şeyden korkmaz. Bütün istibdadlar, tahakkümler, zulümler bu mertebenin mahsulüdür. Vasat mertebesi ise şecaattir ki, hukuk-u diniye ve dünyeviyesi için canını feda eder, meşru olmayan şeylere karışmaz."
"Kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi gabavettir ki, hiçbir şeyden haberi olmaz. İfrat mertebesi cerbezedir ki, hakkı batıl, batılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekaya malik olur. Vasat mertebesi ise hikmettir ki, hakkı hak bilir, imtisal eder; batılı batıl bilir, içtinap eder."
Demek akıl kuvveti ifrat mertebesi olan cerbezede olanlar aldatıcı bir zekaya sahiptir. Hakkı batıl, batılı hak suretinde gösterir.
Maalesef bu şekilde çürük davasını ispata çalışanlar az değildir.
İnsanımız bu tür aldatıcı zekası olanlara karşı uyanık olmalıdır.