Yedi Aptal

Haaretz yazarının bir yazısı.. Selahaddin Özel tarafından tercüme edilmiş.


Kabinedeki Yedi Aptal
01-06-2010 20:48

İsrail'in Mavi Marmara gemisinde yaptığı katliama İsrail Medyası'ndan sert tepki. Haaretz yazarlarından Yossi Sarid'in yazısını yayınlıyoruz.



Kabinedeki Yedi Aptal





Bu sefer her şey tamamıyla öngörülebiliyordu. Bu gazete bile zafer içindeki mağlubiyet konusunda önceden uyarmıştı. Büyük deniz karşılaşmasıyla ilgili hazırlıklar ilerledikçe olayın kötü sonuçlanacağı daha fazla aşikar hale geliyordu.



Nihayetinde askerler burunlarının ucunu bile göremeyen yedi aptal ve onların yardımcıları tarafından hazırlanıyorlardı.





Bize bugüne kadar sık sık İsrail'in hiç bu kadar işini bilen ve dikkatli davranan bir bakanlar kurulu tarafından yönetilmemiş olduğu söylenirdi; Savunma bakanı Ehud Barak Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın bile anlayış ve sorumluluk sergilediğini söylüyor.







Peki Barak'ın kendi yetenek ve muhakemesini kim onaylayacak? Belki çatışmadan hiç dönmeyen askerler bir şeyler söyleyebilir. Yedi bakan yedi gemiye karşı. - uçak gemisi değil, destroyer bile değil sadece insan dolu küçük botlar. Tamam onların hepsi tamamen haklı değil ama hiç biri de terörist değil. Fakat birdenbire, bu denize dayanıklı filo tehdit unsuru bir armadaya dönüşüverdi.





Trafalgar harbinden önce, Amiral Horatio Nelson, tıpkı D gününden (ikinci dünya savaşından önce müttefik güçlerin Normandiya'ya asker çıkarması yaptığı gün) önceki tüm Mütteffik komutanları gibi, ülkesinin kaderinin büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu anlamıştı. Peki şimdi gerçekten büyük bir savaş patlak verirse ne olacak?



Ve ordumuzun ileri sevkedildiği her seferinde sendelediğini görmek gerçekten rahatsız edici. Bir dahaki sefere her şey çok farklı olacak sözlerine kanmayın. Her zaman bir sürü bahane bulunabilir fakat sonuçları itibariyle değerlendirildiğinde her zamanki o eski felaketlerden biri bu da.



Üst düzey timlerin devleti batırmadan bir gemiyi nasıl ele geçireceklerini, kendilerine sopa ve bıçaklarla saldıran yolcuları ölüme sebebiyet vermeden nasıl etkisiz hale getireceklerini, iki tabanca ve bir tüfeği nasıl koruyacaklarını bilmeleri gerekiyor.





Fakat olayların fiziksel bir karşılaşmayla başlamasına asla müsaade edilmemeliydi. Eğer bu bir "siyasi/medya provokasyonu" idiyse asla onun içine çekilmemize izin vermemeliydik. Eğer basit bir şekilde filonun Gazze'ye ulaşmasına izin verseydik -ki bu önerilen bir seçenekti- gerçekten de diğer taraftan bir zafer çığlığı yükselecekti, fakat bu çığlık bir veya bilemediniz iki günde azalıp sönecekti. Fakat Başbakan Benjamin Netanyahu ve Barak'ın, bakanlar Moshe Ya'alon, Benny Begin, Benjamin Ben-Eliezer ve Eli Yishai ve hatta Dan Meridor'un İsrail'i, üzerinden en şiddetli güç gösterisi yapabilecekleri Hamas ve Hizbullah'la rekabet ediyor ki bu da zayıflığın alçaltıcı delilinden başka bir şey değil.



Nasıl böyle çıkarlarımız konusunda kendimize güvenimizi kaybettik ki geçen her gemiyi çıkmaza sokacak araç ve yollara başvurduk? Keşke en azından askerleri tek tek kızgın kalabalığın tam ortasına bırakmasaydık.







Şimdi yapılması gereken bir soruşturma talebidir ama bu da saçma görünüyor. Aptallığın sınırı yoktur ve bu bakanlık düzeyinde bir imtiyazdır. Ve sınırsız olan bir şey kavranılamaz. Bu yüzden, bizi yöneten şey çılgınlık olduğu için bu yedi sesli beste hepimizi bir geminin yapabileceğinden daha fazla tehlikeye sokarak kendi kötü yollarında ısrar edecektir. Tüm felaketlerden sonra bile değişim cesareti gösteremediğimiz için Kudüs'teki bu çete bizi tekrar tekrar boğmakta ısrar edecektir.



Yossi Sarid

http://www.habersahifesi.com/guncel/41072/kabinedeki_yedi_aptal.html