MEMLEKET İDARESİNDE SÖZ ALANLAR NEDEN ÖZ ELEŞTİRİ YAPMAZLAR?
(not.okuacağınız metinin bazı bölümlerini çeşitli kaynaklardan alarak sizler için düzenledim.%60 ı alıntıdır.) Sevgili Kuyucak'lılar!Ülkemizde kirlenen siyasetmi?Siyasetcimi Kendi basiretsizliğini,beceriksizliğini,hatalarını başkalarının üzerine yıkarak halkı kandırmak Kirlenen siyaset değilmidir?? Herkes hak ettiğini bulur diyen hangi bakanımızdır???Cevap Kürşat Tüzmen Yer Mersin Seçimden hemen sonra
Ülkemizde, Öz eleştirisini yapamayan birinin kendi basiretsizliğini başkalarının üzerine atması son derece olağandır. Çünkü kişi kendine kızamaz, kendine ceza veremez, kendini karalayamaz. Hep karşıdaki suçludur. Boşanan eşler, itilaflı durumdaki ortaklar, arkadaş tartışmalarında hep karşı tarafı suçlarlar. Yoğurdum kara diyeni gördünüz mü hiç? Başarısız siyasetçiler, kendi iç siyasetlerinde genelde söz sahibi olabilmek adına kendilerini temize çıkarmak için mutlaka bir yol ve yöntem bulurlar. Çünkü yapılan tüm olaylar, tüm kötü davranışlar, nezaketsiz sözler,memleket idaresine talip olanlar tarafından sürekli söylenmektedir. Seçim sonuçları karşısında hüsrana uğrayan siyasetçilerin sonradan bahanelerine baktığımızda gerçekten içler acısı, âcizane örnekler olduğunu görmekteyiz. Bakın, milletin kafasında Türklüğün Diriliş Destanı Ergenekon için nasıl sakat düşünceler yaratılmak istenmektedir. Aynı etki «Türk Silahlı Kuvvetleri» içinde geçerlidir. İnsanların aklında kötü, yıkan, yakıcı, terör örgütü ve dünyanın en tehlikeli ve en namussuz insanlarının birleştiği bir kurum olarak yaratılmaya çalışılıyor.amaç siyasi başarısızlığı başkalarına bağlamak Bu vatanın suyunu içip, ekmeğini yiyip, havasını koklayacaksın ve yediğin naneye bak! Daha hüküm kesinleşmeden suçlu ilan edilip, ellerinden gelse diri yakacaklar!Ülke birlik ve bütünlüğüne zarar veren bölücülerle mücadele eden ne kadar asker varsa bu gün hapsedilmiştir.Suçlu olabilir ama devletin değerleri ayaklar altına alınarak PKK ile aynı uygulamaya maruz kalmasının affedilecek tarafı yoktur.Aylardır tutukludur fakat daha suçu bile kendisine söylenmemiş savunması istenmemiştir.35.000 askerin şehit edilmesinden sorumlu tutulan şahıs bile tutuklanırken saygı gördüğü halde generallerimiz insafsızca uygulamalara tabi tutulmuştur. Hakaret etmek için, karalamak için kullanılan kelimeye bakın Allah aşkına! «Ergenekoncu» Bu arada Adalet Bakanının Silivri Ceza Evi müdürleri için «Ergenekoncuları kayırdıkları» gerekçesiyle soruşturma açmaları ve bu müdürlerin başka görev yerlerine acilen sürülmeleri söz konusu olduğunu açıklaması olayın vahametini ortaya koyuyor! Şimdi gelelim İktidarın sarsıcı, sarsıcı olduğu kadar «tehlikeli» olabilecek seçim sonucu değerlendirme söylemlerine. Kürşat Tüzmen'in Mersin ili seçim bölgesinde seçim sonuçlarına tepkisi «Herkes hak ettiğini bulur!» olmuştur. Bu söz, ne siyasi nezakete uyar, ne de siyasetçinin söyleyeceği bir sözdür. Siz demiyor muydunuz elinizi belinize koyup «benim seçmenim» diye? Şimdi size oy verilmeyince halkın aşağılanması, sizden olmaması mı söz konusu? Size oy verenler «Benim seçmenim» oluyor vermeyenler ise «Hak ettiğini bulan seçmen!» Başbakan çıkmış Antalya bölgesine yapmış olduğu yatırımları anlatıyor. Seçim yatırımı olarak 6 milyar TL» lik yatırım yapıldığından ve 28 kez Antalya'ya gittiğinden dem vuruyor. Adalet bakanı tüm herkesin elini sıktığını anlatıyor! Belediye Başkanı seçilen eski rektörün cumhurbaşkanından vetolu olduğundan dem vuruyor. Antalya iline küsmeyeceklerini ve yatırımların devam edeceğini söylüyorlar. Yahu sizin küsme lüksünüz olabilir mi? O yatırılan paralar sizin mi? Sizin kesenizden mi çıktı? Öz be öz milletin parası, ister Ahmet'e verir oyunu, ister Mehmet'e, bu nasıl anlayıştır anlamak mümkün değil! Bir kere akıllarına gelip «seçmen iradesine» saygı duymadan, seçmenleri nankörlükle suçluyorlar ve dayatmaların, tehditlerin işe yaramayacağını göremiyorlar! Sadaka kültürü geliştirdiniz! Sadaka kültürü ile insanları satın alacağınızı düşünerek onları çantada keklik saydınız!Bunu benim gariban anadolu halkımı kullanark başardınızda Size oy vermeyen insanları yok saydınız, dalga geçtiniz! İşsiz kalıpta kredi kartından geçinerek bir lokma ekmek sağlayanları «dürüst değilsiniz» diye suçladınız! Fabrikasını, işyerini kapatan insanlara «iş bilmez, beceriksiz» damgası vurdunuz! «İşi bilen, becerikli» adamlardan oluşan Deniz Fenerine karşı takındığınız tavır, sizin parti adınızdaki gibi «adaletli» olmadığınızı ortaya çıkardı! «Tüzmence» cevap versek daha iyi olacak. «Herkes hak ettiğini bulur!»söylemleriniz size oy vermeyenleri yok saymak ve aşağılamak değilde nedir??? Saygılar. Eyüp Öztürk
bizlerle uğraşacağına güneydoğudaki 44 belediye,8 ilimiz kimlerin eline geçtionların hesabını versinler ve bi soru bir tane siyasi parti neden bizlerle uğraşıyoda güneydoğuyla uğraşmıyo...........